2 Nis 2007

Çocuklar için sulak alanlar, Sulak alanlar için çocuklar...

Su sorunu heryerde

Su artık her akşam haber bültenlerinin olmazsa olmaz konularından birisi... Bu yaz arabasını hortumla yıkayan birisini gördüğümüzde kızgın gözlerle uzun uzun süzeceğiz gibi ... Ya da çocuğumuz TV seyrediyorsa sabahları traş olurken musluğu kapatmaya gelecek.

Su için alınacak önlemler bu kadar basit mi? Arabamızı yıkamaktan vazgeçtik, traş olurken de dikkat ettik. Hepsi bu kadar mı?

Çiftçilerimiz de bu yaz susuzluktan nasiplerini alacaklar. Kanaletlerden bahçe aralarına gürül gürül akan su görüntüleri mazide kalmış gibi görünüyor. Çiftçilerimiz ya damlama sistemini keşfedecek veya uzun yaz gecelerinde su başında kavga edecekler. Pamuk tarlalarında savakları gölleme su ile doldurduğumuz günler, bir daha gelmemecesine gitti sanırım.

Perşembenin gelişi

Neyi yanlış yaptığımızı çok konuştuk. Hala da kirlenme ve suyun yanlış kullanımı konusunda çok nutuk dinliyoruz. Hem biz vatandaşlar, hem de suyun yönetiminden sorumlu devlet yetkilileri Perşembenin gelişini Çarşambadan göremedik. Barajlarımız küresel ısınma nedeniyle boş kalmışmış. Küresel ısınma sanki bir iki yılın sorunu imiş gibi.

Bugüne kadar makro bir önlem alınmadı. Hala da alınacak gibi görünmüyor. Valiler toplanıyor, seminerler yapılıyor, sonuç yok. Kirlilik ölçüm istasyonu deniliyor, başka da bir şey yok. Entegre Havza Yönetim Planı nerede? Nehir Havzası Çalışma Grubu bugüne değin ne yapmıştır? Bu sorularımız yanıt bekliyor.

Öte yandan, su kaynaklarımız gayrı profesyonel yöntemlerle çarçur edilmeye devam ediyor. Ülkemizde ve bölgemizde suyun öneminin ve sulak alanların kıymetinin çocuklarımıza anlatılacağı programlar yapılmamış.

Sulak alanlar ve çocuklar

Sulak alanların kıymetini anlatabilmek için, yerinde görmek lazım. Çocuklarımıza suyun ve doğanın önemini yerinde gösterip öğretebilmeliyiz. Bunun için yerler, müzeler ve eğitim merkezleri hazırlamalıyız. Okullar bu merkezlere geziler düzenlemeli. Haftasonları aileler hem gezip hem de öğrenebilirler.

Sulak alanlar, atmosferden karbondioksit emilmesinde bir ormanın 4 katı daha fazla etkilidir. Sel sularının emilmesinde ise en büyük etmendir. Suları biriktirir. Yeraltı sularını besler. Toprağın kimyasal yapısını dengede tutarak verimliliği sağlar. Havayı yumuşatır. Doğal zenginliği barındırır.

Çocuklarımıza sulak alanlarımıza duyduğumuz ihtiyacı öğretmeliyiz. Çünkü gelecekte onlara ihtiyaçları var. Sulak alanların da çocuklarımıza ihtiyacı var. Onlara sulak alanları şimdi göstermeliyiz ki, gelecekte bu konuda adım atsınlar ve korusunlar.

Çocuklar ördeği, su çulluğunu, beyaz balıkçılı, gri balıkçılı, pelikanı ve daha nice hayvanın yuvası olan sazlıkları TV belgesellerinde değil, yerinde izleyip öğrenmeliler.

Bunun için ovamızdaki sulak alanlarımızı koruyup geliştirmeliyiz. Öğretici ve saklayıcı merkezler inşa etmeliyiz. Bu hem istikbalimize yapacağımız bir yatırım, hem de yöremizin ekolojik turizme atacağı bir ilk adım olacaktır.

Mehmet Ekizoğlu

Hiç yorum yok: