18 Oca 2012

BÜYÜK MENDERES’İN BİTMEYEN ÇİLESİ


Hiç lafı dolandırmayalım, yağmur yağdı, Menderes taştı. Söke Bağarası ovası göl oldu. Denizli’de taşkın koyunları önüne kattı, götürdü. Haberlere konu olmadı ama sedde yapılmış olan yerlerde de 3-4 yerde seddeler patladı ovaları su bastı.

Islah teranesi

Herkes feryadı bastı, Menderes ıslah edilsin, dereler ıslah edilsin. 20 yıldır hem Menderes ıslah ediliyor, hem de dereler ıslah ediliyor. Trilyonlar harcandı bu ıslaha. Geçen senelere kadar Çine Barajı bitirilsin, deniyordu. Çine Barajı da bitirildi, Menderes hala taşıyor, hala tarlalar göl..!

Ne ziraat odalarının aklına geliyor, ne yeni DSİ 21. Bölge Müdürümüzün aklına… Acaba bir şeyleri yanlış mı yapıyoruz?

Her yağmur yağdığında Menderes taşıyor, maddi zararlara yol açıyor.

Acaba biz Menderes’e yeterli yer vermiyor muyuz?

Batı Anadolu’nun en büyük nehrine geçerken bir bakın…

Her iki tarafı duvarlarla çevrilmiş, iki sedde arasına kıstırılmış, son santimine kadar tarlaların tehdidi altında, zavallı Büyük Menderes’imizi bir görün…

Böyle büyük, böylesine güçlü ve kadim bir nehir, böyle cendereye sokulmaya çalışılırsa ne olur?

Her sene işte böyle “taşkın” olur.

Islah ile olmuyor

Artık bunu anlayın ey muhtarlar, ey ziraat odaları… Islah ile olmuyor! Dereleri ıslah edeceğiz diye kanal haline getirince suyun debisini ve gücünü artırıp taşkına yol açıyorsunuz. Büyük Menderes Nehrini daraltıp sedde çekince su aşağı ovalarda büyük bir güçle patlıyor.. Bunu anlamak için mühendis olmaya gerek yok…

Artık Büyük Menderes’e hakkı olan yeri verme zamanı gelmedi mi? Hem kirlilik için, hem yer altı suları için, hem de doğa için artık nehre daha fazla yer vermemiz gerekiyor. Biraz daha göl, biraz daha sulak alan, biraz daha anlayış göstermemiz gerekiyor. Artık Büyük Menderes’in doğal taşkın yatağını işgal etmekten vazgeçmeli ve geri çekilmeliyiz.

Büyük Menderes bizden önce de buradaydı, antik devletler ona Meandros adını vermeden önce de buradaydı. Biz pamuğu, darıyı, domatesi öğrenmeden önce de o buradaydı. Biraz daha saygı göstermenin zamanı gelmedi mi? Büyük Menderes’in çilesi ne zaman bitecek?

Mehmet Ekizoğlu

9 Oca 2012

SUYU DEF ETMEK!



Bildiğiniz gibi memleketimiz Aydın'da derelerin büyüklerine çay denir. Karacasu Çayı, Çine Çayı, Akçay gibi, Dandalaz Çayı gibi.

Çaylar dağlardan gelen kar suyunu Büyük Menderes'e taşır, ovamızı bereketlendirir, hedefine varıncaya kadar tarlaları sular, bahçelere su verir, iklimi değiştirir, barajları doldurur, taşkını önler ve en önemlisi de yer altı sularını besler.

Sulama işlevini zaten biliyoruz, ama pek bilinmeyen işlevlerinden ikisi taşkınları önleme ve yer altı suları besleme işleridir. Yer altı suları en çok çaylardan, derelerden ve göllerden beslenmektedir. Çaylarımız su taşıma kapasiteleri ile doğal taşkın önleme vasıtalarıdır.

Taa ki...

Biz onları "ıslah" edinceye kadar...

Çaylar, dereler ıslah edilince ne yer altı sularını besler, ne taşkını önler, ne de sulama vb gibi ihtiyaçlara yanıt verir. O zaman çay ne olur? Kar, yağmur yağıp su geldiğinde, bir an evvel bu suyu erozyonlu bir şekilde Büyük Menderes'e boca edip, sudan "kurtulmamıza" yararlar.

Gittiği yerde, yani Büyük Menderes Nehrinde de büyük bir basınçla patlayan bı ıslah edilmiş çaylar, ovadaki taşkın riskini artırmaktadır.

Ekteki resim, ıslah edilmiş Yenipazar Koca Dere çayıdır. Görüldüğü gibi, üst taraflarındaki suyu tutan genişlemeler, fiziki şekilleri kaldırılmış ve duvar örülmüştür. Bu şekilde dağdan gelen erozyonlu, alüvyonlu sel suyu aynen Büyük Menderes'e doğru son sürat "def" edilmektedir.




Çözüm, Büyük Menderes için önerdiğimizin aynısı: Nehir İçin Yer (Room for River) yaklaşımı.

Çaylar genişletilmelidir. dar duvarlar kaldırılmalıdır.

Çevrelerine güvenlik amaçlı setler yapılabilir, ancak bu gölleme yapmasını engellemeyecek kadar geride olmalıdır.

Çay bir taşkanal haline getirilirse saatli bombaya döner.

Zemin kapatılmamalıdır. Suyun emilmesi oranı artırılmalıdır.

Küçük çapta hızı azaltıcı vejetasyona izin verilmelidir.

Tansiyonu azaltıcı göletler yapılmasına izin verilmelidir.

Çay nehire kavuşmadan önce mümkün olduğunca suyun yayılmasına dikkat edilmelidir.

Toplum olarak suyla barışmamız lazım. Buna en doğal, en küçük ve en evcil olan çaylarımızdan başlayabiliriz.

Mehmet Ekizoğlu