21 Şub 2007

YANAN ORMAN ALANLARINA YİNE ORMAN DİKİLMELİDİR

“Yanan orman alanlarına zeytin fidanı dikelim!”

Aydın Valisi Mustafa Malay, Türkiye’nin, özellikle de Aydın’ın verimli topraklara sahip olduğunu ve her tür bitkinin yetişebildiğini belirterek “Yanan orman alanlarına her sene ürün alabileceğimiz, artı değer getiren zeytin ağacı dikelim” dedi.
Vali Malay, orman alanlarına zeytin ağacı dikilmesi görüşünü Orman Bakanı’na ve Orman Genel Müdürü’ne de ilettiğini ancak kendilerinden bu konunun bir kanun sorunu olduğu yanıtı aldığını belirterek şunları söyledi.
“Onlar kanun meselesi dediler. Şartlara göre kanunları değiştirmek lazım. Başka bölgelerde çamın yerine başka bir şey dikilmeyebilir. Ama Aydın’da böyle bir şey yok. Bir karar verilir. Burada ne faydalı olacaksa, bölgenin insanına hangi ağaç, hangi meyve faydalı olacaksa onu dikmemiz lazım. Benim görüşüm yanan ormanların yerine zeytin ağacı dikmek lazım. Ama kanun meselesi dendi kaldı.”


YANAN ORMAN ALANLARINA YİNE ORMAN DİKİLMELİDİR.

Doğayı bazen yanlış anlıyoruz. Severken öldürmek diye bir şey vardır. Hepimiz doğayı seviyoruz, ama bu öldüresiye bir sevgi.. Uzaktan görüp, resimlerde, yazılarda doğayı sevmek bazen onu yanlış anlamaya sebep oluyor.

İlk bakışta çok makul, mantıklı ve doğa dostu görünen fikirler, aslında düşünüldüğünde öyle olmayabiliyor.

Aydın Valisi Sn. Malay, yanan orman alanlarına, "her sene ürün alabileceğimiz artı değer getiren" zeytin dikilmesi gerektiğini ve bunun için "kanun sorununun" aşılabileceğini belirtmiş.

Sayın Valimiz için bir "sorun" olan kanun, aslında doğanın gereklerinden ve koruma ihtiyacından gelen bir zorunluluktur.

Asıl tabiatı gereği, yüksekliği, toprak yapısı, iklimi ve su yapısı gereği orman olan arazilerin hep öyle kalması gerekmektedir. Bu bir alt bitki birliği olan zeytinliklerin sağlığı, insan yaşamının kalitesi ve doğal yaşamın sürdürülebilirliği açısından gereklidir. Özetle yanan orman alanlarına, zeytin değil, orada botanik açıdan ne gerekiyorsa o bitki topluluğu dikilmelidir. Aydın ilimizin sınırları içindeki orman yapısı ve yüksekliği, genelde çam bitki topluluklarını içermektedir. Bunun bir alt katında da karışık maki bitki topluluğu bulunmaktadır. Her ikisi de bitkisel ve fauna zenginliği açısından birer hazine niteliğindedir. İnsanlar ürün olarak toplamıyor diye faydasız diye bakmak, doğayı anlamamak ve doğaya zarar vermek demektir.

Eğer yanan orman alanlarını zeytinlik haline getirirseniz;

  • Bu bölgelerin hava ve toprak yapısı, yeraltı su düzeni ve yağmur suyu tutma oranı değişecektir. Bu değişiklik olumlu bir değişiklik olmayacaktır.
  • Açıklamada da belirtildiği gibi, ürün almak için orman alanlarındaki insan faaliyeti artacak ve bu ileride orman-insan çatışması doğuracak, mahkemelere yeni orman-köylü davaları intikal edecektir.
  • Artan insan varlığı ve faaliyeti ormanlarda yangın tehlikesini kesinlikle artıracaktır. İnsan faaliyetinin artışı ile yeni yollar açılmak durumunda kalınacak ve bu yeni yerleşim yerlerine ve orman varlığının giderek yokolmasına sebebiyet verecektir.
  • Zeytinliklerin bu yörelere yayılmasıyla, yağhaneler de ormanlara yaklaşacak ve doğal olarak yapılaşma ve kirlilik başgösterecektir.
Ormanlara zeytin dikilmemelidir. Ormanlara, yine hakettiği orman ağaçları dikilmelidir. Maki gereken yere maki, çam gereken yere çam, meşe gereken yere de meşe dikilmelidir. Aydın'ın uzun vadeli kazancı da buradadır.

Zeytinciler ve zeytincilik için bir şey yapılmak isteniyorsa, çabalar eldeki zeytinliklerin ıslahına, sulanmasına ve hasadında akılcı yöntemlerin yaygınlaştırılmasına yoğunlaşmalıdır.

Mehmet Ekizoğlu

Hiç yorum yok: